K?r?m Turklerin milli oyunlar?
Kırım Türkler’in kültürel çocuk oyun, oyunları ve onların eğitim ortamlarında kullanımı.
Halk çocuk oyunların yüzyıllar boyunca süren bir geçmişi vardır. Çok çeşitlidirler, çünkü insanların maddi ve manevi tüm yaratıcılık alanlarını yansıtırlar. Çocuk oyunları; halkın canlı bir yansıması, etnik grubun genel bir yansıması ve gelişimi tarihidir. Aynı zamanda, pedagoji ve psikoloji açısından, bir eğitim ve öğretim aracı olarak bakabiliriz.
Her ulusun birikmiş ve nesilden nesile aktarılmış bir sürü oyunları vardır. Çocuklar bu oyunları oynayarak dünyayı keşfederler, becerilerini geliştirip, sağlığını geliştirirler, olumlu duygular yaşatırlar, adalet duygusunu öğrenirler. Topluma ait olan gelenekleri, yaşam biçimi ve yaşam koşulları çocuk oyunlarının içeriğini etkiler. Diğer araçlar sayesinde, oyunlar nesilden nesile aktarılan insanların birikmiş olan sosyal tecrübesi ve kişisel gelişimini sağlar.
Kırım Türkleri’nde nesilden nesile aktarılan ve korunan en iyi gelenekler: halk oyunları, savaş sanatı, tarım,hayvancılık, inşaat vb. alanlardır. Kırım Türkleri yüzyıllar boyunca özgün oyunları oluşturmuşlar. Yabancıların etkisinden koruyup yeni içerik, yeni yöntemler ve kurallarla zenginleştirmişlerdir. Bunu arkeolojik ve etnografik araştırmaları , antik edebi eserler, efsaneleri ve halkın halk masalları kanıtlar.
Kırım Tükleri arasında spor odaklı oyunları: Güreş, dövüş sanatları,koşma, atlama, at yarışı, top ve kement oyunları vb özellikle popülerdiler. Ayrıca yüzme, okçuluk ve biniciliğin her türü insanların arasında çok kullanılırdı. Çocuk oyunları çocuklara küçük yaştan itibaren yetişkinlerin yaşam tarzına alıştırma başlar. Birçok Kırım Türkü oyunları , şarkıları, dansları ve halka olunup oynayan dansları çeşitli bayramlar ve törenlerde kullanırlardı.
Kırım Türk çocuklarının eğitiminden ve gelişiminden anne baba, akraba ve toplumun butün yetişkinleri sorumlulardı, bunlar eğitimin teserini artmışlardır. ‘Doğa olaylarını gözlemek, rüzgarının yönünü, kar örtüsünü ve kuyuların içindeki su seviyesi verimi nasıl etkiler’ gibi konuları büyükler çocuklara öğretmişlerdir. Çocuklar farklı renkli taşları oyun için toplarlardı ve aynı zamanda inşaat için malzemelerinin kalitesini tanırlardı.
20 yy. meydana gelen derin değişimler birçok halkların yaşam biçimini değiştirdi. Daha önceden, çocukları emekle terbiye ve aile yaşantı sürecisinde oluşturmuşlardır. Ayrıca, Kırım Türklerin’in istisnasız sürgünü yaşamışlardır. Sonuç olarak, halk oyunları neredeyse eğitim sürecinden atılmıştır.
Kırım Türk milli oyunların kesin sınıflandırması yok, ama onları tahmini beş türe ayıralabiliriz:
1.Top oyunları.
2.Taşlar oyunları ve kemik oyunları.
3. Spor oyunları.
4. Kement oyunları.
5. Hayal dünyasına dayalı oyunları.
Oyunların hepsi çocukları etkiler ve oyunların sınıflandırılmasını eğitimin etkisine göre yapabiliriz. Belli kuralları olan oyunlar çocukların zihinsel etkinliklerini sağlar; bilgilerini, şarkı söyleme ve dans etme becerenlerini geliştirir. Kura çekmek özel bir merasim. Kura çekmenin birkaç türü vardır en kolay olan sayma. Sayma sırasında kısa şiirler kullanılır; bu şiirlerin genelde hiç bir manası bile yoktur. Mesela ‘Ukum bukum carım barım pık.....’ Çocuklardan bir daire oluşturulup; sunucu bu şiiri okuyup çocukları parmağıyla gösteriyor. Parmağıyla son gösterdiği çocuk daireden çıkıyor. Dairede son kalan çocuk kura çekme hakkını elde ediyor. Çocuk isterse; kurayı bir sopa ile çekebilir. Orta boyda bir sopa alınır, katılımcıların birisi sopanın en alt kısmını tutar ve sırayla başka çocuklar da önceki çocuğun tutuğu yerin bitimindeki yeri sopayı tutarlar ve sopanın en üst kısmını tutan çocuk kura çekme hakkı elde eder. En sonunda kuranın üçüncü çeşidi vardır. Düz bir taş alınıyor. Seçilen taşın bir tarafına tükürürler ve kendi aralarında hangisinin kuru hangisinin ıslak tarafını seçtikleri belirlenir ve taş yukarıya atılır. Düştüğü tarafı bilen çocuk kazanmış olur.
Dikkatinize milli oyunlarımızdan birkaç tane tavsiye edebiliriz.
Top oyunu
Katılımcılar bir daire oluşturup kura çekiyorlar, yani «hedefi» seçiyorlar. Kuradan çıkan çocuk «hedef» olup topla daire içinde duruyor. Sonra çocuklar, kimin ‘eşek’ kimin ‘binici’ olacağını belirlemek için yine kura çekiyorlar. Daire içinde duran çocuk (hedef) ‘binicilere’ top atıyor. ‘Biniciler’ birbirlerine topu atıyorlar. Binicilerinden birisi bir fırsat bulup ‘hedef’ arkadaşına topu vurmaya çalışıyor, başarısız olursa ‘ eşekten’ düşüp topu vurduğu kişi yani ‘hedef’ oluyorAl mallık. Esir et.
Çocuklar iki grupa ayrılırlar. Birbirinin elerini tutarak grubun başkanıyla birlikte her grup bir bir zincir oluşturur. Patronlar arasında böyle bir diyalog oluyor: ‘Alabilir miyim?’ – ‘Al, alabilirsen’ ‘Bizimkilerden kimi almak istiyorsun al bakalım’. Seçildiği arkadaş başka arkadaşlarla beraber bir zincir oluşturup çıkıyor ve esir olmamak için rakibinin zincirini bozmaya çalışıyor. Eğer seçildiği arkadaş başarısızdı, esir oluyor, başarılıysa bozduğu zincirinin sonunda olan arkadaşlarını esir ediyor.
Balık battı
Oynayanlar bir daire etrafında otururlar. Bir çocuk, kuşağı alıp onların arkalrından koşuyor ve oturduğu arkadaşlara belli etmeden birisinin sırtında kuşagı düşürüp ‘Balık battı’ diye bağrıyor. Çocuklar dönmeden ellerle şu kuşağı bulmaları gerekiyor. Kuşağı bulursa onu alıp kuşağı düşürdüğü kişinin ardından koşmalı ve onu kuşak ile vurmalı. Kuşağı düşüren çocuk halka etrafında üç kere koşmaya başarırsa. Kuşak ile kalan çocuk dairenin ortasına gelir ve oyun yeniden başlar.
Spor oyunları. Güreş.
Kırım Türkler arasında spor oyunlarından binicilik ve güreş en yaygındırlar. Güreş teknik,beceri,kuvvet ve zekasını kullanarak birbirine üstünlük kurma mücadelesidir. Güreş öncelikle bir yetenek işi olmakla,zeka ve kuvvetle birleştirilmesi güreşteki başarının öncelikle etkenidir.
Çocukluğundan beri Kırım çocukları birbirlerin arasında güreşmeye başlap yavaş yavaş güreşin kurallarını ve püf noktasını öğreniyorlardı. Güreşçiler uzun kemer takıp güreşin yerine geliyorlar, birbirleriyle selamlaşıp rakibinin kemerini sıkı tutup yarışmayı başlatıyorlar. ‘Koşbak almak’ yani rakibini sıkı tutup ellerini onun sırtında birleştirmek yasaktır. Rakibinin ayağını tutmak da yasak. Katılımcılarından birisi kuralını ilk kez kırarsa, uyarı alır birdaha kırarsa yarışmadan uzaklaştırılır. Esas olan karşı güreşçeyi yere düşürüp iki omuzla yere dokunması , güreş kurallarına göre yenmeyi sağlamaktadır.
Bozuk telefon.
Sunucu onun yanında oturan çocuğa bir kelime söylüyor, bu çocuk komşunun kulağına aynı sözcüğü fısıldıyor. Bunu çok çabuk yapmaları gerekiyor. Ve çocuk fısıldığı sözcüğu anlayamazsa bile anladığı kadar komşusuna aynı şekilde fısıldamalı. En son çocuk duyduğu kelimeyi sesli söylüyor. Genelde ilk söylendiği kelimeden çok farklı oluyor. Sonra telefonu bozduğu çocuğu buluyorlar onun için bir ceza söylüyorlar.
Yüzük oyunu
Oynayanlar bir sıraya dizilip otururlar. Sunucunun ellerinin arasında yüzük var. Sunucu elindeki yüzüğü dizili oyunculardan birisinin eline izleyicilere belli etmeden koymalı; sonra herkese sanki yüzük onun elindeymiş gibi davranmalıdır. Bu oyunu takip eden çocuklar yüzüğün kimin elinde olduğunu bulmalılar. Yüzüğü bulan çocuk sunucu olur ancak çocuk yüzüğü bulamazsa; elinde yüzüğü saklayan çocuk sunucu olur.
Atasözü, bilmece ve tekerlemeler yarışması.
Kırım Türk halkının pedagojik kültürü en iyi şekilde atasözleri, bulmaca ve tekerleme kullanımında gösterilmişti. Kısa ve özlü atasözlerin içinde olan nasihatlarını kolay bir şekilde aklında kalmasını sağlamışlar.
Kırım Türk halkın arasında atasözler özellikle Keriç,Kefe, Kezlev ve Or Kopu bölgelerde cok yaygınlardı.
Atasözü ve ilgili eski zamanlardan beri kalan bir gelenek vardı. Çocuklar genelde oturup ve sunucu: ‘Atalarımız ne demişti ?’ sorardı ve katılımcılar sırayla atasözleri söylerlerdi. Atasözünü bilmezse oyundan çakarılırdı. Atasözleri en çok bilen çocuk kazanandı. Aynı şekilde tekerlemelerle ve bilmecelerle oyunlar geçerlerdi.
Oyunların birçoğu hayal dünyasına dayalıdır. Oyuncaklarla oyun neredeyse hiç kullanılmamıştır. Bu durum, ‘İslamiyetin insan silüetini, bir resmini veya görüntüsünü yasaklar’ diye açıklanır. Bu yüzden Kırım Türk çocukları oyuncakları, çoğunlukla bebek oyuncakları bilmiyordular.